Bizi etkileyen, saran, bazıları neşe bazıları hüzün veren renkler...
Bazen içimizi karartan, bazen coşturan renkler... Bizi çok etkileyen, hayallerimize eşlik eden, şarkılara türkülere ilham olan renkler... Her şeyi renkle anımsıyor renkle imgeliyoruz. Gökyüzüne bakıyoruz rahatlıyoruz, yeşil çimlere bakıyoruz içimizi bir huzur kaplıyor, adeta meditatif bir duruma geçiyoruz.
Kırmızı bir ortamda canlanıyor coşuyoruz, sarı içimizi ısıtıyor. Bunun gibi, tüm renklerin insan üzerinde hem fiziksel hem ruhsal etkileri var. Örneğin kırmızı fiziksel olarak tansiyonu yükselten bir renktir ruhsal olarak ta, öfke duygusunu artırır. Böyle durumlarda hemen kırmızının zıt rengi mavi kullanılmalı, kırmızıdan uzak durulmalıdır. Renklerin bize hissettirdikleri daha çok şey var ama önce biraz bilimsel açıdan bakalım. Renk, bir ışık frekansının belli oranda yoğunlaşması sonucu oluşur. Işık ,rengi ve şekli oluşturan bir tür elektromanyetik enerjidir. Güneş tarafından değişik dalga boylarında üretilen bu enerji cisimlerden yansıyarak gözümüzle algılandığında ışığı görürüz. Renk, ışığın değişik dalga boylarının gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkan algılamadır .Tüm dalga boyları aynı anda gözümüze ulaşırsa bu beyaz olarak algılanır..
Yaşamımızda ruhsal ve fiziksel olarak renklerden etkileniriz. Canlı renkler bizi neşelendirip canlandırırken soğuk renkler bize sıkıntı verebilir.
Renklerin insan psikolojisine etkileri, kadim uygarlıklarda şifa için kullanılmıştır.1670 yılında İngiliz fizikçi Ishaac Newton, karanlık bir odada yaptığı bir deneyle yedi renk elde etmiş ve buna GÜNEŞ TAYFI(spectrum solares) demiştir. Daha sonra bu çalışmaları geliştirmiş ve renk bilimini ortaya koymuştur. Günümüzde bazı psikolog ve psikiyatrlar çalışmalarında renkleri kullanıyorlar. Renklerin merkezi sistemi üzerinde etkileri vardır ve insanı ruhsal, düşünsel, duygusal ve fiziksel olarak etkiler. Osmanlı döneminde Edirne’de Selimiye şifahanesinde renk, müzik ve su ile tedavi yapıldığı bilinmektedir.
Renklerin insan psikolojisine etkileri, kadim uygarlıklarda şifa için kullanılmıştır.1670 yılında İngiliz fizikçi Ishaac Newton, karanlık bir odada yaptığı bir deneyle yedi renk elde etmiş ve buna GÜNEŞ TAYFI(spectrum solares) demiştir. Daha sonra bu çalışmaları geliştirmiş ve renk bilimini ortaya koymuştur. Günümüzde bazı psikolog ve psikiyatrlar çalışmalarında renkleri kullanıyorlar. Renklerin merkezi sistemi üzerinde etkileri vardır ve insanı ruhsal, düşünsel, duygusal ve fiziksel olarak etkiler. Osmanlı döneminde Edirne’de Selimiye şifahanesinde renk, müzik ve su ile tedavi yapıldığı bilinmektedir.
Renkler ANA ve ARA // SOĞUK ve SICAK olarak ayrılır.
ANA RENKLER: Mavi/kırmızı/sarı
ARA RENKLER: Mor/turuncu/yeşil
Ana renklerin karışımı ile diğer renkler elde edilir.
SOĞUK RENKLER: Mavi/yeşil
SICAK RENKLER: Kırmızı/sarı
Birbirini tamamlayan renkler:
Kırmızı+mavi
Turuncu+turkuaz
Sarı+yeşil
Sarı+mor
Yeşil+macenta
RENKLERİN ETKİLERİ:
Kırmızı: Canlılık verir. Mutluluğu, azmi, kararlılığı, cesareti simgeler. İştah açar, gıda ile ilgili kuruluşlarda kullanılır. Tansiyonu yükseltir, kan akışını hızlandırır, afrodizyak bir etki yaratır. Ateşin rengidir, enerji verir. Öfkeli anlarda kullanılmaması yerinde olur. Böyle zamanlarda bu öfke enerjisini mavi ile dengelemek yerinde olur. Ofislerde dengeli ve bir miktar kullanıldığında motivasyonu artırır.
Turuncu: Enerjisi sıcak ve şifalıdır, yaratıcılığı harekete geçirir, dikkat çeker; çeşitli ürün ambalaj ve logolarında kullanılır. Sıcak bir enerjisi olduğundan resmiyetten uzak bir imaj yaratır. Enerjiyi yükseltir ve özgüven sağlar. Mutfak ve yemek odalarında kullanımı iştahı fazla artırır.
Sarı: Zeka ve pratikliği simgeler. Neşe veren bu renk aynı zamanda düşünceyi uyarır. Bazı tonları sinirleri aşırı uyarır. Sonbaharın rengi olduğu için bazen hüzün verebilir. Dikkat çekicidir; taksilerin sarı olmasının nedeni budur... Bu rengin altın tonu spritüel bir renktir, huzur ve pozitif enerji verir. Sarı rengin yemek odaları ve mutfakta kullanımı yemeğin pozitif enerjiyle yapılmasını ve yenmesini sağlar.
Mavi: Huzuru, sınırsızlığı simgeler. Sakinleştirir. Kan akışını yavaşlatır, tansiyonu düşürür.Kızgın enerjiyi dengeler,(nazarlıkların mavi olması) iştahı azaltır, uyumu ve iletişimi kolaylaştırır. Banyolarda kullanılması doğrudur, çocuk odalarında kullanıldığında da rahatlatır sakinleştirir.
Yeşil: Mavi gibi yeşilde huzur ve sakinlik verir. İlkbaharda tüm doğanın canlanması gibi neşe ve doğal bir canlılık verir. Güven verir, onun için banka logolarında kullanılır. Aynı zamanda yaratıcılığı körükler. Kalbe iyi gelir ve şifanın rengidir.
Lacivert: Otoriteyi simgeler. Eski zamanlarda mor gibi lacivert de, soyluların kullandığı bir renktir. otoriteyi ve verimliliği simgelediği için çoğu firmalar logolarında bu rengi kullanır. Kullanan kişiye karizma ve güç katar.
İndigo: Maviden mora doğru bir tondur. Sezgileri güçlendirir. İndigo çocuklar gibi hem yapıcı hem yıkıcı gücü simgeler.
Macenta: Kırmızıdan mora doğru bir ton, fuşya / çingene pembesi. Canlandıran, coşku veren bir renktir Karışımındaki her iki renginde özelliğini taşır.
Mor: İhtişam ve lüksün rengidir. Eski zamanlarda saraylarda çok kullanılan bir renktir. Nevrotik duyguları açığa çıkarır. Bilinci yükselten bir renktir, ruhsallığı ve maneviyatı yükseltir.
Pembe: Sevgiyi, sevimliliği temsil eder, bağışıklık sistemini güçlendirir. Muhabbetin rengi olduğundan yeni evlilerin yatak odalarında kullanması yerinde olur. Hayalleri simgeler, rahatlatır, mutluluk verir. Çocuk odalarında ve çocuklarda kullanılması rahatlatır.
Kahverengi: Titreşimi ağırdır, bu rengi kullanan dikkat çekmez. Toprak rengi olduğundan gerginliği alır, sakinlik verir. Plan ve sistemin rengidir.
Beyaz: Temizliği ve saflığı, dürüstlüğü simgeler. Nötr bir renktir. Bedenini tümüne olumlu etkileri vardır. Beyaz bütün renkleri içinde barındırır. Tüm dalga boyları aynı anda gözümüze ulaşırsa beyaz olarak algılanır. Güneş ışığını yansıtır, onun için sıcak havada beyaz tercih edilir.
Siyah: Güneş ışığını yansıtmadan tamamen emer. Sıcak havalarda giyilmemesi uygun olur. Öz güven, lider ve cesaret rengidir ancak ruhsal sorunlarda kullanılmaması iyi olur. İçe kapanıklık ve karanlık duygular yaratır. Bazı insanlar dış dünyadan gizlenmek, maske takmak gibi duygularla kullanabilir. Ruhsal sorunlu olanlarda kullanılmamasında yarar vardır. Diğer renklerle kombinasyonu daha iyi olur...
‘’GÖRMESİNİ BİLENE HERYERDE VE HERŞEYDE BİR GÜZELLİK VARDIR...’’
* Seminerler de daha detaylı bilgi verilmektedir.
* Seminerler de daha detaylı bilgi verilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder