Kaliteli bir yaşam için doğru beslenmek çok önemli. Doğru ve dengeli beslenmek, kişinin gün içinde gerekli besin gruplarından yeterli miktarda tüketmesidir. Bu tüketim; kişinin yaşına, cinsiyetine, kilosuna, yaptığı işe ve rahatsızlığına göre farklılık gösterir. Metabolik bozukluğu olan, rahatsızlığı olan kişilerin beslenmesi farklıdır ve uzman önerileriyle olmalıdır. |
|
Doğru ve dengeli beslenmek bağışıklık sistemimizi güçlendirir,
Yaşam enerjisi verir.
Hastalıklara karşı korur.
Zihinsel ve bedensel dayanıklılığı artırır.
Beyin fonksiyonlarını destekler.
Nasıl beslenirsek bedenimiz ve ruhumuzda ona uygun sinyaller verir.
Yoga bilgelerinin dediği gibi ‘’ne yersek O’yuz…’’
Beslenmek için izlenecek yol, besin piramitlerinde açıkça görülür. Ancak sorunu olan kişiler bir uzman yardımı alarak beslenmelidir. Buradaki bilgiler geneldir.
Biraz besin gruplarından bahsetmek istiyorum: 1.Karbonhidratlar : |
Tahıl (ekmek, makarna, pirinç, bulgur gibi) ve bakliyatlar(, kuru baklagiller)
Şeker de karbonhidrattır. Burada, karbonhidrat gereksinimini şeker içeren besinlerden değil diğerlerinden almak doğru olur. Rafine(işlenmiş) tahıllar yerine doğal olanları tüketmek daha sağlıklıdır. Örneğin beyaz pirinç yerine esmer pirinç, beyaz un yerine kepekli un gibi kompleks karbonhidratlar doğru bir seçim olur. |
2. Proteinler: |
Et, yumurta, süt gibi hayvansal gıdalar ve kuru baklagiller. |
3-Yağlar |
Hayvansal gıdalar ve tereyağı, bitkisel yağlar, kuru yemişler bu gruba girer. Tereyağı çok önemli bir A vitamini kaynağıdır ancak hayvansal yağlar doymuş yağlardır. Doymuş yağlar damarların tıkanmasına neden olduğu için az miktarda yenmesi yerinde olur. Asıl yağ gereksinimini doymamış yağlardan almak daha sağlıklıdır, bunlar bitkisel yağlardır. Kolesterol, tansiyon vs. yüksekliği olanların, kalp damar, metabolik rahatsızlığı olanların yağ konusunda çok dikkatli olmaları gerekir.
|
Doymamış yağlar |
a- Tekli doymamış yağlar: Zeytinyağı, kanola yağı. b- Çoklu doymamış yağlar: Ayçiçeği yağı; soya yağı, balık ürünleri. Doymamış yağlar sağlıklıdır ancak abartmadan kullanılmalıdır, sonuçta onlar da yağdır. |
4-Vitamin ve mineraller |
Vücut fonksiyonlarının sürdürülmesine yardımcı olurlar. Hemen her besinde bulunur. Vitamin ve mineral eksikliği ciddi rahatsızlıklara sebep olur.
|
5- Su |
Yaşamsal önem taşır. İnsan vücudunun büyük çoğunluğu sudan oluşur. Su besinlerin emilimine, vücut ısısının korunmasına, besinlerin gerekli yerlere taşınmasına yardımcı olur. İnsan yemeden bir süre yaşayabilir ama su içmeden yaşayamaz. Yetişkin bir insan günde 2 - 2.5 lt. su tüketmelidir. Yeterli alınan su organların çalışmasına yardım eder.
Suyun önemini hepimiz biliyoruz. Suyun bir de kayıt yapma özelliği var. Ben her sabah uyanınca dilimi ve dişimi temizledikten sonra oda ısısında bir bardak su içerim ve bu suya sevgi, şifa, mutluluk mesajlarını yükleyip içerim. Bilirim ki bu mesajlar tüm hücrelerime yayılır ve ben kendimi iyi hissederim. Dr.Masaru Emoto ‘’Suyun Gizli Mesajı’’adlı kitabında,(okumanızı öneririm)su kristallerinin düşünceye göre değişiklik gösterdiğini ispatlamış. Yaptığı deneyde, pozitif düşüncelere maruz kalan suyun kristalleri tıpkı kar taneleri gibi düzgün şekillerde, negatif düşüncelere maruz kalan suyun kristalleri ise bozuk şekillerde görünmüş. Yani SU mesajları kaydediyor.(Eskiden büyüklerimiz, suya dua okuyup bize içirirlerdi). Bu, fizik ve metafiziğin aynı noktada buluşması. Ben bunu öğrendikten sonra suyumu olumlu mesajlarla, asıl önemlisi farkındalıkla ve şükrederek içiyorum. Size de öneririm. Unutmayalım, her şey düşünceyle başlıyor... Sadece su değil her şey kayıt yapıyor, mutlu yapılan yemeğin lezzeti ve enerjisi başka mutsuz yapılan yemeğin lezzeti ve enerjisi başkadır. Onun için yemek yaparken ve yerken olumlu düşünün. |
BESLENMEK KONUSUNDA UZMAN ÖNERİLERİ |
- Asla aşırıya kaçmayın.
- Sebze ve meyve ağırlıklı beslenin.
- Glisemik indeksi yüksek(şeker oranı) gıdalardan uzak durun.
-Açlığınızı unlu ve şekerli gıdalarla bastırmayın, bu gıdalar kan şekerinizi hızla yükseltir ancak kısa bir süre sonra hızla düşürür ve bir kısır döngü yaşatır.
- Sağlığınız elverdiği ölçülerde yumurtadan protein alın. Yumurta çok değerli bir besindir ve tok tutar.(yumurta konusunda bilgilenin)
- Yediğiniz sebze ve meyvelerin taze olmasına özen gösterin, okside olmuş olanları zararlıdır, yemeyin.
- Sebze ve meyvelerin temizliğine özen gösterin, sirkeli suda yıkayın.
- Her şeyden ama abartmadan yiyin. (bir rahatsızlığınız varsa tabii ki ona göre bir beslenme programınız olmalı )
- Trans yağ asidi içeren gıdalardan uzak durun. Trans yağ asidi, yüksek ısıda pişen yiyeceklerde, kızartmalar da ve hazır bisküvi, kek vs. de bulunur.
- İşlenmiş tahıllardan, işlenmiş sulardan uzak durun/kepekli tahıllar ve doğal su tüketin.
- Doğal maden suları için. Bunlardaki minerallerden yararlanın. Kalsiyum ihtiyacının karşılanmasında içilmesi uygundur .(Kadınlarda menopoz döneminde, yeterli kalsiyum alımına çok dikkat etmek gerekir.) İçtiğinizin doğal maden suyu olmasına dikkat edin.
- Bol lifli beslenin. Sindirim sisteminizi rahatlatır.
- Az ve sık yiyin bu metabolizmanızı hızlandırır.
- Yiyeceklerinizi bilinçli tüketin, araştırın; mineral ve vitaminleri doğru kullanın. Örn, kalsiyumla demiri bir arada almayın. Kalsiyum vücutta demir emilimini engeller.
A vitamini gibi (E /D ve K gibi) yağda eriyen vitaminleri alırken bir miktar yağ kullanmayı ihmal etmeyin, çünkü bunlar yağda çözünürler. Havuç suyu içerken içine bir-iki damla zeytinyağı damlatırsanız A vitamininden yaralanmış olursunuz. İşte bunun gibi birçok şeyi bilerek yaparsanız daha doğru beslenmiş olursunuz.
- Sebzelerinizi pişirirken suda haşlamayın. Kendi suyunu çektirerek, vitamin ve mineralleri kaybolmadan pişirin. Haşlarsanız, haşlama suyunu çorba veya soslarda mutlaka kullanın. Besinlerin su da çözünen vitaminlerinin ( B ve C )kaybolmamasına önem verin.
- Demir içeren yiyeceklerinizi mutlaka C vitamini ile tüketin, daha yararlı hale getirirsiniz, daha iyi emilim olur.
- Kuru meyve ve kuru yemişlerden yararlanın. Onların vitamin ve mineral değerleri çok yüksektir. Kahvaltı veya ara öğünlerde ceviz, badem, fındık gibi E vitamini ve omega 3 içeren kuru yemişler yiyin. Yine kuru kayısı, kuru incir, hurma, kuru erik, kuru üzüm(diyabetli olanlar dikkatli kullansınlar) gibi çok yararlı meyvelerden yararlanın. Ama abartmadan, her seferinde birinden ,bir avucunuzun ortasına sığacak kadar birkaç tane yiyin.
- Yatmadan bir kaç saat önce yemek yemeyi bırakın, artık sindirim sisteminin çalışması yavaşlamış olur bu saatlerde, zorlamayın. Gece saatlerinde yenen yemekler kolaylıkla kiloya dönüşür, dikkat edin.
- Ev yemeklerini tercih edin.
- Mutfakta hijyene önem verin, mutfak tezgâhlarınızın temizliği çok önemlidir. Buralarda kullandığınız bezler ve süngerler bakteri üremesine elverişlidir, sık sık arap sabunu(doğal deterjanlar kullanın)ile yıkayıp kurutun, ıslak bırakmayın. Nemli ortam, mikrop ve bakterilerin üremesi için elverişli ortamdır.
- Mümkün olduğunca yemeklerinizi öğünlük pişirin ve oda ısısında iki saatten fazla bırakmayın.
- Yemek pişirirken cam ve çelik kapları tercih edin.
- Ne yediğiniz kadar NASIL yediğiniz de çok önemlidir. Pişirme tekniklerinden buharda pişirme en sağlıklısıdır, kızartma ve mangal tekniğini kullanmamaya çalışın. Arada bir olur=)
- Karamelize ( esmerleştirme) tekniğinden uzak durun.
- Sebzeleri çok pişirip vitamin ve minerallerini öldürmeyin.
- Çok duyduğunuz gibi tehlikeli üç silahşordan UN / ŞEKER / TUZ bayağı bir uzak durun... İşlenmiş un yerine tam buğday unu, tuz olarak kaya tuzu, Himalaya tuzu kullanın. Bunlar çok element içeriyorlar.
- Doymamış yağ kullanın. (zeytinyağı tekli doymamış yağ ancak aşırıya kaçmadan kullanılmalı, sonuçta o da yağ )
- YÜKSEK KOLESTEROL, damar tıkanmasına neden olur. Aslında kolesterol vücuda gereklidir, yüksek olduğunda zararlıdır. Hayvansal gıdaları çok dikkatli tüketmek gerekir. Kolesterolü bazı besinler düşürebilir (öncelik doktor teşhisi ve tedavisinde )
Uzmanlara göre bunlar:
Balık, ceviz (doymamış yağ asidi),badem(Omega3 yağ asidi içeren yiyecekler) Soğan-sarımsak (kuvarsetin ve allicin) Zeytinyağı Havuç (beta karoten) Çay (kateşinler) Üzüm (resveratol) Elma (pektin) Karpuz,domates (likopen)
Kolesterolü düşürmek için egzersiz yapın. Egzersiz kötü huylu kolesterol olan LDL yi düşürür, iyi huylu kolesterol olan HDL yi yükseltir.
- Beyaz eti tercih edin.
- Tatlı yemek isterseniz sütlü tatlıları tercih edin ve tarçın ilave ederek yiyin. TARÇININ ŞEKERİ DENGELEYİCİ özelliği vardır. Tarçını alışkanlık haline getirin. Meyveleri de tarçınla tüketebilirsiniz. Yine her şey de olduğu gibi ölçülü kullanın. Ayrıca meyveleri süt yoğurt gibi kalsiyum içerikli besinlerle tükettiğinizde şeker oranlarının düşeceğini hepimiz uzmanlardan öğrendik.
- Bol bol su için. Uzmanların önerdiğine göre günlük 2,5 litre.
- Yeterli kalsiyum alın.
- Mutlaka yoğurt, kefir, boza, tarhana gibi probiyotik ürünler tüketin. Kefir çok yararlıdır ve bir çok yararlı bakteri içerir ve mide ve bağırsaktaki zararlı bakterilere karşı etkilidir.
- Yemeği mutsuzken yapmayın ve yemeyin.
- Yemeğinizi mutlu, keyifli ve sakin yiyin .O enerji aynen size geçer.
- Egzersiz yapın, zayıflamak için yediklerinizin yarısını yiyin / hareketinizin iki katını yapın.
- Kilo kontrolü için tok karnına alışveriş yapın. Aç olduğunuzda gerekli gereksiz her şeyi almak istersiniz. Ayrıca size zararlı olan bir gıdayı almazsanız yemezsiniz. Yemezseniz de unutursunuz. Dilimizin üzerindeki partiküller beyine sinyaller gönderiyor ’’güzel bir şey bunu ye’’ diye. Siz bir süre yemediğiniz zaman beyin tadını unutuyor ve istemiyorsunuz. Bunu kırk gün yaparsanız başarılı oluyorsunuz.
Algılama da kırk gün çok önemli. İNSAN KIRK GÜN NE DERSE, KIRK GÜN NE YERSE O OLURMUŞ.
- Alkali beslenmeye özen gösterin, sürekli asidik beslenme bedeni hasta ediyor. Bunun formülü ; tabağınızın % 80 i alkali, % 20 si asidik olmalı.
- Kendi bedeninizin yöneticisi olun, bedeninizi tanıyın ve onu dinleyin. Beden ne istediğini bilir ve size sinyal verir, onunla işbirliği içinde olun.
- Mutfak bir yaratım alanıdır, her şey sizin elinizde ve sorumluluğunuzda. Anneyseniz çocuklarınızın sağlığından da siz sorumlusunuz. Bunun bilinciyle hareket edin. UNUTMAYIN AĞAÇ YAŞ İKEN EĞİLİR=)
- VE yemeğinizi yaparken ve yerken farkına varın ve ŞÜKREDİN... Göreceksiniz ne kadar çok şükredecek şeyimiz var =)
|
3 Şubat 2014 Pazartesi
Beslenme
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder