Doğru İletişim

'' Gülümseyin, dik durun, bedeniniz karşıya olumlu mesaj versin.''
'' Gülümseyin, dik durun, bedeniniz karşıya olumlu mesaj versin.''
Toplumda yaşıyoruz ve birbirimizle hemen her an iletişim
halindeyiz. Yaşam, insanların birbirleriyle sürekli bir iletişim
hali içinde olmasını gerektiriyor. Birbirimizle hep iletişim halindeyiz ama
birbirimize neyi nasıl söylüyoruz? İletişim düşünce ve duygu alışverişidir ve karşılıklı
insanların birbirlerini doğru anlaması, mesajların karşı tarafa
doğru geçmesidir. İletişim sadece konuşmak değildir, hep
konuşuyoruz ama karşı tarafa ne söylemek istediğimizi
anlatabiliyor muyuz, karşı tarafın ne demek istediğini
anlıyor muyuz? Cemal Süreyya şöyle diyor; '' Konuşabilmek ile konuşmayı bilmek arasında çok büyük fark vardır, çoğu insan ikincisini bilmez.''
Sağlıklı iletişimi öğrenebileceğimiz pek çok okul, kurs, yayın var. Bu konuda kendimizi geliştirebiliriz. Toplumda doğru iletişim kuramamak, yaşamı olumsuz etkilemekte ve mutsuzluk yaratmaktadır. Problemlerimizin çoğu insan ilişkileriyle ilgili görünmekte, en küçük topluluktan en büyük topluluğa kadar doğru iletişim kuramamak, ciddi sorunlar doğurmaktadır.
Sağlıklı iletişimi öğrenebileceğimiz pek çok okul, kurs, yayın var. Bu konuda kendimizi geliştirebiliriz. Toplumda doğru iletişim kuramamak, yaşamı olumsuz etkilemekte ve mutsuzluk yaratmaktadır. Problemlerimizin çoğu insan ilişkileriyle ilgili görünmekte, en küçük topluluktan en büyük topluluğa kadar doğru iletişim kuramamak, ciddi sorunlar doğurmaktadır.
Söz ağızdan bir kez
çıkınca dönüşü yoktur. Onun için konuşurken dikkatli ve
olumlu konuşmak, iyi iletişim için gereklidir. Mevlana der ki;'' Ağızdan çıkan söz yaydan çıkan oka benzer, geri getirmek mümkün değildir. Ok atılmadan önce iyi nişan alınmalı, söz söylenmeden önce iyi düşünülmeli...''
Başarının % 80 i sosyal becerimize bağlıymış. İletişimde
beden dilimiz de çok etkili ( Daha sonraki yazımda beden dilinden
de bahsedeceğim.) İletişimde % 7 söz, % 38 ses tonu, % 55 beden dili önemliymiş. Yani ne söylediğimizden çok nasıl söylediğimiz önemli. Örneğin bir mağazaya girdiğimizde, yüzü
gülmeyen, beden dili size iyi mesaj vermeyen ama işi bilen bir satış elemanını dikkate alır mısınız, istediği kadar bilgili olsun, bize itici gelir değil mi? Böyle bir durumda belki çok beğendiğimiz bir şeyi almaktan
vazgeçeriz veya güler yüzlü bir eleman bulmaya çalışırız.
Bazen konuşmaya üşenen, ağzından bir laf alırken zorlandığımız,
asık suratlı insanlarla iletişim kurmak zor
olabiliyor...İletişimde ilk 30 saniye, yani ilk anda karşıya verdiğimiz mesaj çok önemlidir. Bazı küçük yöntemleri öğrenerek iletişimde, dolayısıyla yaşamda daha başarılı olabiliriz.
Özellikle çocuklarımızla iletişim kurarken çok özenli davranmak gerekiyor, onlara ne verirsek onu yaşıyorlar. Öz güvenli ve başarılı çocuklar yetiştirmek doğru iletişimle mümkün. Çocuklarımızla iletişim kurarken, öncelikle onları çok iyi dinlemeliyiz. Aşağılamadan, eleştirmeden, sevgiyle yaklaşmak, önemsediğimizi hissettirmek, saygıyla sözünü kesmeden dinlemek, gülümseyerek beden dilimizle olumlu mesajlar vermek, çocuklarımızın kendini daha iyi ifade edebilmelerine yardımcı olur. Dinlerken, sık sık '' evet anlıyorum '' demek, göz temasında bulunmak, ara sıra başımızı hafif sallayarak anladığımızı beden dilimizle belli etmek, ön yargısız ve yorumsuz sadece dinlemek, onlara kendilerinin anlaşıldığını ve önemsendiğini hissettirir ki; Anlaşıldığını, önemsendiğini hisseden çocuk daha öz güvenli, daha huzurlu ve rahat olur. Ailede anlaşıldığını, önemsendiğini bilen çocuğun dışarıda arayışları, yanlış alışkanlıkları olmaz. Anlaşılan çocuk sorumluluk sahibi olur. Bir de çok önemli bir konu var; çocuklarla konuşurken, onlarla aynı boya gelmek için diz çökerek konuşmak. Onlara üstten bakmak ( boy farkından dolayı ), bizi çocuğun gözünde güçlü ve korkutucu gösteriyor. En iyisi onun boyuna kadar eğilerek eşit şartlarda olmak. Çocuk o zaman kendini daha rahat ifade edebiliyor. Bu konuda iki çocuk yetiştirmiş bir anne olarak anlatıyorum bunları, bunlar benim doğrularım değil, bunları deneyimlerimle ve uzmanları dinleyerek öğrendim ve yapmaya çalıştım. Bu konuda Leyla Navaro' nun '' BENİ DUYUYOR MUSUN '' adlı kitabını öneriyorum.
Özellikle çocuklarımızla iletişim kurarken çok özenli davranmak gerekiyor, onlara ne verirsek onu yaşıyorlar. Öz güvenli ve başarılı çocuklar yetiştirmek doğru iletişimle mümkün. Çocuklarımızla iletişim kurarken, öncelikle onları çok iyi dinlemeliyiz. Aşağılamadan, eleştirmeden, sevgiyle yaklaşmak, önemsediğimizi hissettirmek, saygıyla sözünü kesmeden dinlemek, gülümseyerek beden dilimizle olumlu mesajlar vermek, çocuklarımızın kendini daha iyi ifade edebilmelerine yardımcı olur. Dinlerken, sık sık '' evet anlıyorum '' demek, göz temasında bulunmak, ara sıra başımızı hafif sallayarak anladığımızı beden dilimizle belli etmek, ön yargısız ve yorumsuz sadece dinlemek, onlara kendilerinin anlaşıldığını ve önemsendiğini hissettirir ki; Anlaşıldığını, önemsendiğini hisseden çocuk daha öz güvenli, daha huzurlu ve rahat olur. Ailede anlaşıldığını, önemsendiğini bilen çocuğun dışarıda arayışları, yanlış alışkanlıkları olmaz. Anlaşılan çocuk sorumluluk sahibi olur. Bir de çok önemli bir konu var; çocuklarla konuşurken, onlarla aynı boya gelmek için diz çökerek konuşmak. Onlara üstten bakmak ( boy farkından dolayı ), bizi çocuğun gözünde güçlü ve korkutucu gösteriyor. En iyisi onun boyuna kadar eğilerek eşit şartlarda olmak. Çocuk o zaman kendini daha rahat ifade edebiliyor. Bu konuda iki çocuk yetiştirmiş bir anne olarak anlatıyorum bunları, bunlar benim doğrularım değil, bunları deneyimlerimle ve uzmanları dinleyerek öğrendim ve yapmaya çalıştım. Bu konuda Leyla Navaro' nun '' BENİ DUYUYOR MUSUN '' adlı kitabını öneriyorum.
İletişimde ki yanlış tavırlar:
* Eleştirici olmak (yıkıcı eleştiri)
* Sorgulamak ( Çözüme yönelik sorular sorun)
* Sorgulamak ( Çözüme yönelik sorular sorun)
* Tehditkar olmak
* Nasihat etmek
* Emir kipiyle konuşmak
* Alay etmek, dikkate almamak
* Saldırmak, kabalaşmak
* Ukalalık yapmak
* Gereksiz şaka yapmak
* Gereksiz şaka yapmak
Doğru iletişim kurmak için yapabileceklerimiz:
- Gülümseyin, beden dilinizi olumlu kullanın.
- Göz teması kurun, eğer birden fazla kişiyle konuşuyorsanız herkese bakmayı unutmayın.
- Saygılı ve nazik olun.
- Ses tonunuza dikkat edin. Orta yükseklikte ve orta hızda olsun.
- Etkin dinleyin.
- Karşınızdakinin temsil sistemlerine dikkat edin.. (İletişimi kolaylaştırır.)
- Doğru sözcükler kullanarak, konuyu saptırmadan, konuya sadık kalarak konuşun.
- Yargılama yapmayın.
- Empati yapın.
- Hoşgörülü ve esnek olun.
- Sürekli şikayet etmeyin, dedikodu yapmayın.,
- Olumlu konuşun. Karşınızdakinin olumlu yönlerine odaklanın.
- Gözlemleyin.
- Karşınızdakileri önemseyin, değer verin, takdir edin.
- İltifat edin, bu iletişimi kolaylaştırır, ortamı yumuşatır. ('' Marifet iltifata tabidir.''sözünü hatırlayın )
- Net konuşun, ne dediğiniz anlaşılsın.
- Soruna değil çözüme odaklanın, daha çok çözüm odaklı konuşun.
- Suçlama ve aşağılamadan kaçının.
- Sen diliyle değil BEN diliyle konuşun. Örneğin; beni çok üzüyorsun yerine, sen böyle yapınca, ben kendimi çok kötü hissediyorum... gibi.
- Asla saldırmayın ve asabi tavırlardan uzak durun. Sabırlı olun.
- Kendinizi ifade edin, başkalarının yerine konuşmayın.
- Muhatabınıza uygun konuşarak boş konuşmamış olun.
- Esnek, sakin ve orta hızda ve anlaşılır bir şekilde konuşun.
- Nasihat vermeyin, sizi itici kılar, sadece deneyimlerinizi paylaşın.
- Kırmayın, incitmeyin.
- Biri konuşurken siz susun, dinleyin.
- Lafı çok uzatmayın, karşınızdakini iyi dinleyip onun söylemek istediğini, mesajı doğru anlayın.İletişimi ÇATIŞMAK İÇİN DEĞİL ANLAŞMAK İÇİN KULLANIN.İletişim de haklı çıkmaya uğraşmayın, çatışmayın. Karşınızdakine değer verin . Unutmayın her insan değerlidir. Kullandığınız kelimelere çok ama çok dikkat edin. İletişimde anlaşmayı hedefleyin. Haklı olmak yerine mutlu olmayı seçin. :))
- Bu konuda Prof. Dr. Üstün Dökmen'in '' İletişim Çatışmaları ve Empati '' adlı kitabından yararlanabilirsiniz.