21 Ocak 2015 Çarşamba

Kişisel ve ruhsal gelişimde farkındalık



Son yıllarda bir farkındalık çalışmalarıdır gidiyor ve bu kişisel ve ruhsal gelişim çalışmaları içinde en önemli yeri tutuyor. Nedir bu farkındalık? 

Farkındalık; algılama, hissetme, duyguların, düşüncelerin ve nesnelerin bilincinde olma halidir. Anın farkında olmak, anda, ne yaptığımızın farkında olmak...
Farkındalık, şimdide kalabilmek, anı yaşamaktır.

KİŞİSEL GELİŞİMDE FARKINDALIK: 
Kişisel gelişimde farkındalık, öncelikle kendimizin farkına varmak, kim olduğumuzu ve potansiyelimizi bilmek, kısaca kendimizi tanımaktır. Kim olduğumuzu bilmiyoruz, bazen başkalarının geri bildirimlerinden rahatsızlık duyabiliyor, böyle bir insan olmadığımızı savunuyoruz. İşte kişisel gelişim, başkalarının gözünden de kendimizi görebilmektir. Gölge kişiliğimizi değil, gerçek kişiliğimiz görmek, kendimizin farkına varmaktır.

Kişisel farkındalığın yararları:
Empati yapabilmek,
Alışkanlıklarımız ve değerlerimizin farkına varmak,
Zayıf ve güçlü yönlerimizin farkına varmak,
Daha sağlıklı karar yetisine sahip olmak,
Doğru ve doyumlu ilişkiler kurmak,
Bakış açısını genişletmek,
Kişisel ve mesleki gelişim konusunda fırsatları görebilmek,
Ne istediğimizi bilerek kendimizi mutlu edecek işlerle uğraşmak.

RUHSAL GELİŞİMDE FARKINDALIK:
Ruh, bizim gerçeğimizi içinde bulunduran bir oluşum. Bizi, anılarımızı barındıran, fiziksel bedenimize hareket katan enerji. Fiziksel bedenimiz ruhumuzun yansıması. Buradan bakıldığında bedenimiz gerçeğimiz değil, evrendeki atomlardan meydana gelmiş fiziksel varlıktır. Gerçek enerji ruhtan gelir. Ruhumuzla iletişim kurabilmek, ruhsal farkındalığımızı sağlar.

Ruhsal farkındalık için yapabileceklerimiz; Öncelikle sakinleşmek, zihni kontrol altında tutarak içimizdeki sesi duyabilmek. Bunlar çok nadide, ve değerli anlardır. Zihin kontrolü olmadan ruhu hissedemeyiz. Bunun en güzel yolu da nefes egzersizleri, meditasyon ve dua gibi konsantrasyon halleridir.

Ruhsal farkındalık için uyku son derece önemlidir. 6-8 saat arası (yaşa, yapılan işe göre değişebilir) uyumak ama kaliteli uyumak ruhsal farkındalığı artırır. Uykuda epifiz bezi aktive olur. (UYKU ile ilgili temmuz 2014 tarihli yazımı okuyabilirsiniz.) Uyku, sadece fiziksel bedenimiz ve düşüncelerimizin  sağlığı için değil, tüm bedenlerimizin sağlığı için gereklidir.

Doğada vakit geçirerek, yaşlı ve çocuklarla birlikte olarak, hayvan severek, sık sık gülerek, pozitif düşünerek ve en önemlisi SEVMEYİ bilerek, severek ruhsal gelişimimizi destekleyebiliriz.

Ruhsal farkındalığın yararı ise tek kelimeyle MUTLULUKTUR... Hep yazıyorum, bu yaşamda zaten gerçek amacımız mutlu olmaktır.

Kişisel  ve ruhsal gelişim, kendimizi her yönümüzle tanımaktır. Kendini tanımak evreni tanımaktır...
Kişisel ve ruhsal gelişim yolunda, güzel ve sağlam adımlarla mutluluğu yakalamanız dileğimle sevgiler hepinize:)






15 Ocak 2015 Perşembe

Evren ve biz



Evrende olan her şey birbirine bağlı ve etkileşim içinde. İnsan evrenin bir parçası. Evren ve insan, bir ve bütün. İnsanın içinde evren, evrenin içinde insan; birin içinde her şey, her şeyin içinde bir olduğu gibi.
Sayısız moleküllerden oluşan DNA'mız her bilgiyi taşıyor ve evrenle iletişim halinde. Makro kozmostan ve mikro kozmosa, mikro kozmostan makro kozmosa giden ve gelen bir yol, bağ ve bütünlük. Parçadan bütüne, bütünden parçaya. Parçada tüm evrenin bilgisi mevcut. İnsanın sırrını çözmek evrenin sırrını çözmek gibi. Yine hücrenin sırrını çözmek bedenin sırrını çözmek gibi... Örn, vücudumuzun herhangi bir yerinin bir hücresinde, tüm vücudumuza ait bilgiler saklı.

Hepimizin frekansı farklı,  yaydığı enerji farklı. Tıpkı parmak izlerimiz gibi, soyut ve somut bedenlerimiz gibi...
Yıldızlarda özümüz nötr durumdaydı, beden aldığımızda durum değişti. Ebeveynlerimizden, çevremizden, okuldan, toplumdan olumlu olumsuz, bir sürü kalıplar öğrendik. Sevgi yerini korkuya bıraktı, güvenin yerini endişe aldı, sonradan öğrenilmiş korkularla yaşamaya başladık. Kısaca yaşamdan korkmayı öğrendik. Böylece evrenle ilişkimizi bozuldu, ve bütünden, öz'den uzaklaştık...
Öz'den uzaklaşmak; yorum, yargı, ötekileştirme ve iç konuşmalarla öfke, hırs, nefret gibi olumsuz duyguların açığa çıkmasına, birliği unutmamıza, evrenin bize sunduklarını anlamamamıza, dolayısıyla kaosa ve kısır döngüye neden olur.  Böylece biz korktukça korku gelir, sevgi enerjisi azalır, kalpler bozulur vs...

Unutmayalım; evren ve biz bir bütünüz. İnsanoğlu kendini düşünce ve duygularıyla; zihnen ve kalben, bütünden ayrı hissettiğinde bağı gevşetmiş, güven ve sevgiyi yitirmiş oluyor. Kendini bütünden ayrı deneyimliyor. İşte bütün kişisel ve ruhsal çalışmalar bütünü görmek ve bütüne ulaşmak için. Farkındalık için...

Farkındalık, sevgi ve neşe dileklerimle:))


10 Ocak 2015 Cumartesi

Tibet'in gençlik pınarı



                                                      Beş ayin

Dünyanın her yerinde uygulanan mucizevi Tibet Egzersizleri, beş hareketten oluşur ve gençlik, sağlık, canlılık kazandırır. Doğru yapıldığında tüm beden üzerinde yararları görülür. Bel, boyun, diz, kol ve bacakları oldukça çalıştıran bu egzersizler bedeni güçlendirir ve tazeler.
DOĞRU NEFES,
DOĞRU ISINMA,
HAREKETE DOĞRU GİRİŞ,
DOĞRU HAREKET,
HAREKETTEN DOĞRU ÇIKIŞ,
DOĞRU DİNLENME ile bilinçli  yapıldığında bedene maksimum yarar sağlar.
Her hareketin bir dinlenmesi vardır ve hareketler arasında yapılır. Böylece uygulama, çok rahat ve keyifli olur.
Ayrıca boyun, diz, bel problemleri gibi rahatsızlıkları olanların uygulaması biraz farklıdır. Tibet egzersizleri dizisi, rahatsızlıklara göre küçük değişikliklerle yapılabilir.
 Beş ayin denilen, çakraların düzenli çalışmasını sağlayan, endokrin sistemini destekleyen, bedeni güçlendiren, beden ve zihni arındıran bu egzersizler zinciri, sonuç almak için her gün yapılmalıdır. 
Uygulanışı:
İlk hafta hareketler üçer kez, sonraki her hafta için hareketler ikişer kez artırılarak yapılır,  21 tekrara ulaşana kadar. Yani ;
1. Hafta: 3
2. Hafta: 5
3. Hafta: 7
4. Hafta: 9
5. Hafta: 11 
6. Hafta: 13
7. Hafta: 15
9. Hafta: 17
10.Hafta:19
11.Hafta: 21
21 tekrara ulaştıktan sonra bu sayı sabit tutulur. 

Ancak ben herkesin 21 tekrara ulaşması gerektiğini düşünmüyorum. Bazılarına ağır ve yorucu gelebiliyor. Deneyimlerimden; bazıları 21 tekrara ulaşabilirken, bazıları 9 tekrar, bazıları 11 tekrar, hatta bazıları 3 tekrar yapabiliyor. Olsun, yeter ki düzenli yapılsın. Bedeninizi dinleyin ve ona göre sayıyı belirleyin. Herkes kendisi için optimum düzeyi bilir. O sayıda kararlılık ve devamlılık önemlidir. Kendi limitinizi belirleyerek hiç bırakmadan hareketleri yaparsanız, her sayıda yararını görürsünüz.

BİLİNÇLİ VE DÜZENLİ YAPILDIĞINDA KISACA YARARLARI
Kemikleri güçlendirir.
Bedene esneklik, canlılık ve güç kazandırır.
Arındırır.
Bağışıklık sistemini destekler.
Arındırır, toksin atımını kolaylaştırır.
Yaşlanmayı geciktirir.
Cildi güzellleştirir.
Oksijen alımını artırır. (Doğru nefesle)
Endokrin sistemini düzenler.
Çakraları dengeler, çakra dönüşlerini aktive eder.
Kısacası bir gençleşme programıdır.


Basit gibi görünse de dikkatli yapılması gerekir, Kitabı ve uygulamalarını kolaylıkla bulabilirsiniz. Doğru uygulamayı öğrenene kadar bir yoga eğitmeniyle çalışmanızı öneririm. Ben yararını görüyorum ve artık herkesin yararlanması için programıma da ekledim.

Yaptığınız her egzersizden yarar sağlamanız ve yaşamın keyfini çıkarmanız dileğimle sevgiler...