12 Kasım 2014 Çarşamba

Güneşi içimizde hissetmek

İnsan, hem içeriden hem dışarıdan beslenen bir varlıktır. Mutluluk, sağlık, şifa, içten ve dıştan gelir.



Yaradan doğadaki alemleri insanın yardımına sunmuş:
Mineraller Alemi
Bitkiler Alemi
Hayvanlar Alemi
Tüm bunlar bizim doğadaki yardımcılarımız... Doğayla iş birliği içinde, farkına vararak, onlardan bilinçli bir şekilde yararlanmak gerek. Hepsinde evrenin bilgisi, evrenin şifası var.( Holistik anlayış) Bize sunulan bu olağan üstü zenginlikler, bizi sonsuz şifayla buluşturur.
Eskiden insanlar doğayla iç içe yaşar, tüm bu zenginliklerden sınırsız yararlanırlar ve bunun için de daha sağlıklı, daha doyumlu ve mutlu yaşarlardı. Güneşten, güneşin beslediklerinden faydalanırlardı.
Fiziksel ve ruhsal olarak güçlü olmak için:
1. Doğal kaynaklarla (doğal bal, katkısız pekmez, doğada beslenen hayvanların eti, sütü gibi) beslenirler,
2. Hastalandıklarında şifayı bitkilerde (ıhlamur, ada çayı, kekik, papatya vs.) ararlar,
3. Tamamen doğal malzemelerle yapılan giysiler (saf ipek, saf yün, saf pamuk) kullanırlar,
4. Yapılarını doğal malzemeyle ( ahşap, doğal taş, doğal boyalar gibi) yaparlar,
5. Dostluk ve aile bağları daha iç içe, daha güçlü ve vefalıydı. Kalabalık ailelerde, üzüntüler paylaşarak hafifler; mutluluklar paylaşarak çoğalırdı:))
6. Doğayla iç içe yaşarlardı, daha çok dışarıda zaman geçirir, daha çok güneş görürlerdi.

Güneş gören, doğal büyüyüp, doğal beslenen, doğal gübrelenen malzemeler kullanırlardı, yapay ve katkılı ürünler diye bir şey yoktu. Bunun içinde hastalıklar bu kadar çeşitli, bu kadar çözümsüz değildi...
Hala böyle yaşayan yöreler var ve insanlar orada hem sağlıklı, hem mutlu...

Ben bunları büyüklerimden çok dinledim. Benim annem ''bizim gençliğimizde giysilerimiz, sadece yün, pamuk ve ipek kumaşlardan olurdu'' der ve şimdiki katkılı, sentetik giysileri hiç beğenmez. Şimdi doğal malzeme bulmak kolay değil, yiyecekler, giyecekler, evlerde kullanılan tüm malzemeler zararlı maddeler içeriyor. O yüzden de hastalıklarda artış var. Çocukluğumda bu kadar antibiyotik kullanımı da yoktu, doğal ilaçlarla tedavi olurduk, doğanın eczanesinden yararlanırdık biz...Şimdi en ufak bir rahatsızlıkta ilaç kullanılıyor.
İşte doğadaki yardımcılarımızı kullanmaya tekrar başlayabilirsek, bu konuda bilinçlenerek,  içten ve dıştan şifaya kavuşabiliriz, tekrar kadim bilgilerden yararlanabiliriz.  Nezle, soğuk algınlığı, hafif ağrılarda doğanın eczanesinden yararlanabiliriz. Ciddi rahatsızlıklarda tabii ki öncelikle doktora gideceğiz.

Bize armağan olarak sunulan taşların, bitkilerin şifasından, devasından yararlanalım. Evlerimizde olabildiğince doğal malzeme kullanalım. Bu alışkanlıkları çocuklarımıza da aktaralım. (Bu konudan, mart ayındaki evinizi arındırın bölümünde bahsetmiştim)
 Böylece yeniden güneşi içimizde hissedebilir, sağlıklı ve mutlu yaşamayı başarabiliriz.
Yaşamımızın her anında güneş bizimle olsun:))